loader image

Covid Pandemisi Çocukların Psikolojisini Nasıl Etkiliyor

Covid Pandemisi Çocukların Psikolojisini Nasıl Etkiliyor

Covid pandemi dönemi hepimizi etkiliyor. Yetişkin insanlar uzmanların, haberlerin ve devletin sunduğu bilgi kanalların sayesinde kendilerini yeni duruma hazırlaya biliyorlar. Çocukların algıları sorunu ve konuyu algılamada aynı şekilde çalışmıyor. Kısıtlamalar ve alınan tedbirler onların psikolojisini etkiliyor. Psikoloji etkilerin çocuğu sarsmaması için ve pandemi ne olduğunu kendilerine daha iyi izah edebilmek için Uzman Klinik Psikolog Aslı Başarıyla bir röportaj yaptık. Kendisi özellikle çocuk psikolojisi üzerine hizmet verdiği için bize çok değerli bilgiler veriyor.

Pandemi dönemi çocukların psikolojisini nasıl etkiliyor?

Pandemi, çocukların daha çok sosyal alanlarını etkiledi. Sosyal gelişimlerini etkiledi. Normalde çocukların okula gitmesi, parklarda arkadaşlarıyla oynaması, rahat rahat hareket etmesini beklerken; maalesef çocuklar şu an evlerde olmak zorundalar. Onları korumak zorundayız. Çocuk aslında fark etmeden bir verici durumunda. O yüzden, çocukların en önce sosyal gelişimlerini etkiledi. Ana okuluna ve ilkokula göndermiyoruz. Akranlarıyla görüşmüyorlar. Bu, dolaylı olarak fiziksel ve bilişsel olarak da etkiliyor. Çünkü, uyaran azlığı bilişsel gelişimi de etkiler.

Okulla birlikte uyaran fazlalaşıyor. Dışarı çıkmaları ve parklarda oynamalarıyla birlikte uyaranlar artıyor. Hareket kısıtlılığı, hep evlerde olması, futbol ve basketbol oynayamaması, eski spor alışkanlıklarını yapamaması gibi etkileri fiziksel gelişimlerini de etkiliyor. Tabi ki, bu çok büyük bir etki mi tartışılır. Kişiden kişiye göre farklılık gösterir. Ama sosyalleşmeye yeni başlayan 2.5 / 3 yaşından itibaren sosyalleşmeye ihtiyaçları var. Buradaki çocuklardan başlayarak sosyal gelişimlerini etkileyen bir süreç oldu pandemi.

COVİD-19’un yayılmasını önlemek için alınan kararlar çocuklar açısından ne kadar doğru veya yanlış?

Yanlış karar olarak aslında, okulların tatil edilmesi ve çocukların okuldan uzaklaştırılması oldu. Başta dediğim gibi sosyalleşme ihtiyacı var çocukların. Hepimizin ihtiyacı var. İnsan dediğimiz varlık sosyal bir varlıktır. Çocukların buna daha çok ihtiyacı var. Çünkü, sosyal öğrenme denilen bir şey var. Çocuklar gördükçe ve model aldıkça öğrenecekler. Biz bunları maalesef kısıtladık. Akranlarıyla birlikte olamıyorlar. Birçok çocuk maddi imkanlarına göre eğitim alırken, birçoğu eğitimlerini hiç alamıyor. Aralarında çok ciddi uçurumlar doğuyor. Ve biz bunun ilerde sıkıntısını göreceğiz. Çok sıkılıyorlar ve daha sonradan oluşacak internet bağımlılığı ki, pandemi den önce de ciddi anlamda sıkıntı yaşıyorduk bu konuda.

Şu anda, eve kapanmakla birlikte maalesef daha da çok artmaya başladı. İnternet bağımlılığının daha çok arttığını göreceğiz. Okula daha çok gidebilseler. Açık havada mesafeyi koruyacak, dikkatli bir şekilde bir arada olabilseler çok daha iyi olacaktı aslında. Hatta eğitimlerinin arasında bu kadar uçurum da olmasaydı. Eğitim anlamında yapılan birtakım kısıtlamalar maalesef yanlış.

4 duvar arasına kısıtlı kalırken, biz çocuklar için ne yapabiliriz?

Şimdi, çocuklarla 4 duvar arasında yapılabilecek çok kısıtlı şeyler var. En azından arkadaşlarıyla iletişimde olup, görüntülü olarak görüşebilseler. Hatta oyunlar oynayabilseler. Ama internet üzerinden değil. Bir şekilde iletişim kurarak. Eski oyunlarımız vardır. İsim şehir bile olabilir. İsim şehir oyununu internet üzerinden oynasalar. İnternette oynayarak sosyalleşmeye başladılar çocuklar. Böyle değil ama konuşarak, sohbet ederek ve fikir yürüterek olsa daha iyi olacak. Belki hem keyifli zamanlar geçirecek, belki hem bir nostalji yaşayacaklar. Hem bağımlı kalmayacaklar bir oyuna. Böyle olursa daha iyi olabileceğini düşünüyorum.

Ebeveynin virüsten dolayı aileden uzak kalması bir çocuğu nasıl etkiliyor?

Danışanlarımın içerisinde ebeveynleri doktor ve hemşire ya da sağlık elemanları olanlar da var. Ve çok uzun süreler ebeveynlerini görmüyorlar. Ben öncelikle şunu söylüyorum. Eğer çocuklarınıza kavuşacağınız ve göreceğiniz gün belli ise, mutlaka bunu somutlaştırın. Önce çocuğa neden gittiğinizi ve neden yanında olmadığınızı anlatmak gerekiyor kısa ve öz bir şekilde. Çünkü, bir anda paldır küldür gidildiğinde o çocuk terk edilmiş hissedebilir. Kim olursa olsun bunu hisseder. Bu süreçte biraz yoksunluk yaşıyoruz sevdiklerimizden uzak kaldığımız için. Biz anlamlandırabiliyoruz ama küçük çocuklar anlamlandırmakta birazcık daha zorlanabiliyorlar.

Anlattınız, eğer zaman belliyse mutlaka bunu somutlaştırmak lazım. Mesela, 10 gün sonra, 20 gün sonra veya bir ay sonra geleceğim yanına. Ben hep bir takvim sistemi kurdurttururum seyahate giden ebeveynleri olan çocuklarda. Görsel bir şey olsun. Kaç gün kaldı. Gelip bir tik atsın oraya mesela. Ya da vardır ya eski takvim kağıtlarından bir kâğıt koparsın babamın ya da annemin gelmesine şu kadar gün kaldı gibi. Çocuk somut bir şey gördüğünde daha rahatlar. Zaman onlar için çok soyut. Özellikle belli yaştaki çocuklar için. İlkokula gelene kadar, soyut bir kavram olduğu için şu saatte geleceğim ya da şu zamanda geleceğim demeniz sonsuz olarak algılanacak çocuklarda. O yüzden, bunu somutlaştırmak bir kere çocukların kaygısını birazcık daha azaltacaktır.

Eğer çok yoksunluk hissediyorsa, yani aileden anne ya da babasını uzun süreli görmüyorsa bunun telafisi oyun. Birlikte kaliteli vakit geçirmek. Bunlarla telafi edilebilir. Anlattınız, somutlaştırdınız ya da somutlaştıramadığınız bir durum varsa arkasından mutlaka birlikte kaliteli zaman geçirerek telafi edilebilir. Önemli olan habersiz gitmemek, bir şekilde çocuğu haberdar etmek bu durumda.

Bir ebeveyn virüsü kaptığında, çocuğu kayıp korkusundan nasıl koruyabiliriz?

Ebeveynlerden bir tanesi bu virüsü kaptıysa ve izole olmak zorundaysa evet çocuk için çok zor bir durum. Herkes için çok zor bir durum. Ama çocuğa yine kısa öz bir şekilde onun anlayacağı bir dilde anlatmak gerekiyor. Ve 14 gün aslında bakıldığı zaman ve bu 14 günü yine somutlaştırmak lazım. Bu günler geçtikten sonra anne ya da baba test yapacak ve iyileşip iyileşmediği belli olacak ve ondan sonra yine aramıza dönecek. Ama burada seni korumamız lazım gibi aile büyükleri veya yanında kalan ebeveynin ona bunu mutlaka anlatması gerekiyor. Ve eğer ebeveyn çalışmak zorunda değilse, yanından uzaklaşmak zorunda değilse, çocukla daha fazla zaman geçirmesi daha sağlıklı olacaktır. Çocuk iki ebeveyni kaybetme korkusu yaşamaması için.

Çocuklarımızı corona üzerine haberlerden korumalı mıyız?

Şimdi ne olursa olsun, hangi kötü durum olursa olsun afet olsun ya da herhangi bir terör olayı pandemi de travmatik bir olay. Çünkü ani bir olay. Ani gelişen bir durumdur. Bunlara çocukların çok fazla görsel olarak maruz kalmasını istemiyoruz. Ama maalesef engellenemeyen durumlar var. Ne kadar az maruz kalırsa o kadar az korkuları olacak. Tabi ki haberdar olmaları gerekiyor. Bunu da onun anlayacağı dilde ona aktarmak gerekiyor. İlk önce şunu tavsiye ederim. Çocuk ne biliyor, neyden korkuyor bunu önce öğrenmek gerekiyor ki, onu besleyelim onu anlatalım çocuğa. Ekstra bilgi verirsek belki korkusunu tetikleyeceğiz.

Korkusunu tetiklememek için ne biliyor, ne düşünüyor, neyden korkuyor ya da korkuyor mu bunu anlamak gerekiyor. Ondan sonrasında çocuğa doğru bilgiyi aktarmamız gerekiyor. Kısa, öz ve net bir şekilde. Fazla ayrıntıya girmeden normalleştirerek. İşte elimizi yıkayacağız, maskemizi takacağız, sosyal mesafemizi koruyacağız. Bu bizi zaten koruyacak. Ama burada da, yüzde yüz bunun olacağını söylememek gerekiyor ki, çocuklara. Çünkü, o zaman olduğunda, olabiliyor çünkü. Çocuk bu sefer hayal kırıklığı da yaşamasın. Riskleri olduğunu, olabildiğince mesafe koyduğumuzu, olabildiğince uzak kalmamız gerektiğini çünkü bunun çok bulaşıcı bir virüs olduğu ama dikkat edince korunabileceğini anlat gerekir.

Travma nedir?

Travma, insanların günlük rutinini bozan beklenmedik bir anda, ani bir şekilde ortaya çıkan, panik ve endişeye sebep olan olaylardır.

Travmanın çocuklar üzerinde etkileri nelerdir?

Travmalarım bazıları bilinç altına yerleşiyor. Bazıları devam ediyor sürekli. Bilinçaltına işleyen travmalar, çocuklukta daha çok bilişsel, ilişkisel, duygusal ve davranışsal alanlarda görülebiliyor. Eğer travma çok yoğunsa, bu noktada mesela ilişkisel bakımdan baktığınızda ilişkileri bozulabiliyor. Sosyalleşmek istemiyorlar. Akranlarla problem yaşıyorlar. Duygusal anlamda çok öfkeli çok saldırgan olabiliyorlar. Ya da umutsuz çökmüş olabiliyorlar. Davranışsal olarak yine çok öfkeli ve saldırgan davranabiliyorlar. Veya çok çekingen durabiliyorlar.

Bilişsel anlamda konuşma gecikmeleri, kekemelik, dikkat konsantrasyon bozuklukları, öğrenmede güçlük yaşamaları gibi durumlar görebiliyoruz. Tabi saydıklarım bu kesinlikle olan çocuklarda bir travma var gibi anlaşılmasın. Travma olanlarda da bunları görebiliyoruz. Ya da herhangi başka bir şeye bağlı olarak da bu tarz problemleri görebiliyoruz. Eğer çocukta bir travma varsa, genelde normalin dışında bir öfke normalin dışında bir mutsuzluk, umutsuzluk, çökkünlük ya da akranlarından uzak durma, içe dönme içe kapanma ya da derslerinde ani bozulmalar dikkat problemleri ya da işte kekemelik bir yanda konuşmada gecikme gibi ya da beyin gelişiminde bile travmanın etkisinin olduğunu görebiliyoruz. Beyin gelişimini etkiliyor mesela. Bunlar bile fark edilebiliyor.

Bu durumda çocuklar başka ne tür korkular yaşarlar?

Çocuklarda kayıp korkusunun dışında ölüm korkusu da oluşabilir. Salgındaki durumdan ve ortamdan dolayı çünkü anne babalar genelde evde oluyorlar kısıtlamadan dolayı. Ve birçok ailede çatışmalar var ki, birçok ailede çok ciddi çatışmalar olabiliyor. Ya da işsizliğin ya da birtakım sıkıntıların getirdiği ciddi çatışmalar başlamış olabilir. Çocuk burada başka korkular da üretebilir. Bu tabi yalnızlık, yalnız kalma, karanlık korkusu gibi değil ama bunlar yüzeysel.

Aslında ebeveynlerin çatışmasından doğan korkular, yani yüzeysel korkular. Ama alt yapısında ebeveynlerin kavga etmesi, durumların nereye doğru gideceği, çünkü maddi anlamda sıkıntı yaşayanlar da var. Ya da okula gidemeyecek, nereye kadar gidecek bu süreç. Belirsizlik zaten başlı başına bir korku yaratıyor çocuklarda. Kayıptan ve ölümden ayrı olarak. Ona bağlı olarak yüzeysel korkular, böcek korkusu gibi ya da karanlık, yalnızlık korkusu gibi, sesten korkmak gibi. Bazen biz bunların alt yapısına bakarız. Altına bakarız ne var bu korkularda. Gerçekten karanlık mı korktuğu şey.

Bir uzmanın desteği ne zaman gerektirir?

Eğer çocukta pandemi den dolayı yani hastalıktan dolayı bir korku başlamışsa ve bu korku işlevselliğini bozuyorsa, uykusunda iştahında problem yaratıyorsa, dersine konsantre olamıyorsa, günlük işini rahat ve mutlu yapamıyorsa bu konuda zaten bir uzmana başvurmasını öneriyoruz. Uzmana bu konuda ne kadar doğru bilgi verilmiş, ev ortamı nasıl bunları zaten irdelemek zorunda. Ve çocukla da aynı zamanda çalışmak zorunda. Kaygısını ve korkusunu. Bunun için bir sürü yöntem var ama çocukların yaşına göre en temeli oyun terapisi ya da diğer tekniklerle bütüncül tekniklerle daha büyük yaş grubundaki çocukları ve ergenleri süreçte destekleyebiliyoruz.

Konuyla ilgili ebeveyn danışmanlığı neden önemli?

Tabi ebeveyn danışmanlığı yapıyorum. Zaten ebeveyn danışmanlığı olmadan, ebeveyne o psikoeğitimi vermeden çocuklarla çalışmak çok da sağlam olmuyor. Çünkü, çocuğun bağlı olduğu bir anne baba var. Onların davranışları çocukları çok etkiliyor. Hatta onların korkuları da çocukları çok etkiliyor. Onlar ne kadar korkuyorsa, çocuklar da o kadar korkup etkileniyorlar. Aslında bir problem varsa anne babalarında ilk önce bir destek alması gerekiyor ki, çocuklarına sağlıklı bir ortam sunabilsinler. İlk önce aileden başlayıp oradan doğru bilgileri alıp, onlara gerekli eksiklikleri varsa tamamlayıp onlarla çalışıp sonrasında paralel bir şekilde çocukla birlikte gittiğimizde çok iyi sonuçlar alıyoruz.

Psikolog Club

Psikolog Club

Psikolog Club - Psikoloji üzerine bilgiler ve psikologların görüşleri

Hayat Paylaştıkça Güzel

Yazımızı paylaşın

Bildiri Gönder
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Login to your account below

Fill the forms bellow to register

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

0
Düşüncelerini paylaş, lütfen yorum yap.x

Psikolog Club Facebook