loader image

İphone Çağında Dijital Çocuk Eğitimi

İphone Çağında Dijital Çocuk Eğitimi

İphone Çağında Dijital Çocuk Eğitimiİphone çağında etrafımız akıllı telefonlarla ve aletlerle dolu. Dijital hayatımıza internet ve Facebook gibi sosyal platformların sanal dünyaları girdi. ‘Eskiden cep telefonsuz ve Google olmadan nasıl yaşıyorduk’ diye kendimize sorular sorarken, çocukların okul ve günlük hayatına dijital yaşam çoktan girdi. Derste tablet kullanımı, sınavlar bilgisayar üstünde yapılması, ödevler internet araştırmayla tamamlanması yanında çocuklarımızın eline erkenden cep telefonu ve bilgisayarı veriyoruz. Amacımızsa zamana ve çağımıza uygun en iyi şekilde çocuklarımıza destek olmaktır. Ama siz ne kadar çocuğunuzu ve bu yeniçağın imkânlarını tanıdığınızı hiç düşündünüz mü? Yasakları ve sınırları neye göre belirliyorsunuz? Bunu nasıl kontrol ediyorsunuz? Etik kullanım ve kontrol nasıl olmalıdır?
Konuya aydınlık getirmek için Pınar Holt hanıma çocuk ile dijital imkânların tehlikeleri ve doğru kullanımı üzerine sorularımızı yöneltelim.

Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz Pınar hanım?

İstanbul doğumluyum. 9 yaşında bir kız çocuğu annesiyim. California Janus Üniversitesi Davranış Bilimleri bölümünü uzaktan eğitim alarak bitirdim. Halen İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümünde eğitimime devam ediyorum. 2013 yılından beri çeşitli PDR ve Kadın Magazin dergilerine anne-çocuk ilişkileri ve çocuk gelişimi üzerine köşe yazarlığı yapıyorum. Fırsat buldukça çocuk vakıflarıyla çeşitli projelerde gönüllü olarak yer almaya çalışıyorum. Diğer bir Çocuk & Ergen psikoloğu arkadaşım ile ‘Çocuk Gelişimi’ üzerine hazırlıkları devam eden bir kitap çalışmamız var.

Biz bazı insanlarda mesela bilgisayar kullanımı üzerine bir bağımlılık görüyoruz. Böyle bir bağımlılık nasıl olur? Bağımlılık Nedir?

Bağımlılık herhangi bir maddenin tedavi amaçlı olmaksızın, fizyolojik bir gereksinime yanıt vermeden giderek artan miktarda kullanılmasıdır. Bağımlı olan kişi kullandığı madde yada nesne aynı hazzı vermediğinden miktarını giderek arttırabilir. Fiziksel ve ruhsal zarar görmesine karşın kullanımı durdurmaya karşı koyamayabilir. Kullanılan madde ya da etmen kişinin sosyal, aile ve işi yaşamını olumsuz etkileyerek kişinin duygu ve düşüncelerini yönetebilir.

  • Yaygın olarak görülen fiziksel bağımlılıklar; sigara, alkol, kafein ve uyarıcı maddelerdir.
  • Yaygın olarak görülen psikolojik bağımlılıklar; kişiye bağımlılık, cinsel bağımlılık, alışveriş bağımlılığı ve internet bağımlılığı olarak görülebilir.

Çocuğumun internet bağımlısı olduğunu nasıl anlarım?

Özellikle Uzakdoğu ülkelerinde çocuk ve ergenlerde yaşanan ve toplumsal sorun haline gelen internet bağımlılığı ülkemizde de hızla artmakta. Son zamanlarda çok çok fazla duymaya başladığım ve uyarı niteliğini taşıyan ‘Bırak şu telefonu elinden’ sözü aslında bizim de içinde bulunduğumuz durumu özetler nitelikte.

Peki çocuğumuzun internet bağımlısı ya da bağımlılığa yatkın olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?

Çocuğunuz eğer aile ve arkadaşları ile çok az zaman geçiriyorsa, yemek yerken bile cep telefonundan internet kullanmaya devam ediyorsa, bulunduğu sosyal ortamlarda iletişime dahil olmayıp elindeki akıllı telefonla ilgileniyorsa, dikkat dağınıklığı ve içine kapanıklık varsa, kendi dünyasında olma ve çevresindekilerle iletişimden zevk almıyorsa, söz vermesine rağmen internette geçirdiği zamanı kontrol edemiyorsa, yüksek internet faturalarınız geliyorsa, ev ve okuldaki sorumluluklarını yerine getiremiyorsa, güne başladığı an itibariyle uyuyana kadar her an internete girme isteği gibi daha da çoğaltabileceğimiz bir çok davranış değişiklikleri varsa, bunlar ebeveynler tarafından gözlemlenebilir tanı niteliğinde kriterlerdir. Çocuğun fiziksel, zihinsel, psikolojik ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyebilecek herhangi bir durum gözlendiği takdirde mutlaka ve mutlaka internet bağımlılığına çeşitli ölçütlerle tanı koyabilecek biz uzmana danışmalıdır.

Çocukların hangi yaşlarda günde kaç saat internet kullanımı doğru olur?

Bebek Cep Telefonu2 yaşına kadar internet ve televizyon zorunlu olmadığı sürece izletilmemelidir. Özellikle bebeklik döneminde oyalamak amacıyla çizgi filmleri bir kurtarıcı veya bakıcı olarak kullanırsak ileriki yıllarda önüne geçemeyeceğimiz sorunlara zemin hazırlamış oluruz. Okul öncesi dönemi çocukların ebeveynleriyle birlikte eğitim amaçlı siteleri kullanmaları ya da şiddet içermeyen çizgi film ve çocuk filmlerini izlemeleri zararlı değil faydalı olacaktır. Konuyla ilgili uzmanlar okul öncesi döneminde günlük internet kullanımı 30 dakikayı geçmemesini ön görmektedir. Bu kullanım süresi ilk ve ortaokul dönemlerinde 1 saati bulabilir ve bu sürenin bir kısmı ödev hazırlamak için kullanıla bilinir. Lise döneminde ise günde 2-3 saatte kadar internet kullanımı uzmanlar tarafından uygun görülmektedir.

Çocukların kaç yaş itibariyle kendi cep telefonu veya tableti olmalı?

Kendi başına okula gidip gelen ve evde kalma çağına gelmiş bir çocuğa güvenlik amacıyla sadece arama ya da mesaj ihtiyacını karşılayacak bir telefon sağlana bilinir. Akıllı telefon veya İpad veriliyorsa öncesinde girilmemesi gerekli sitelerin filtrelendiğinden ve çocuğunuzla zaman sınırlaması konusunda mutabakata vardığınızdan emin olun. Fazla internet kullanımının fiziksel ve psikolojik zararlarından çocuğunuza bahsetmeniz faydalı olacaktır.

Güvenli ve sağlıklı internet kullanımı konusunda çocuklara eğitim verilmeli mi? Bu konuda ebeveynler nelere dikkat etmeliler?

Çocuklarımıza mutlaka uzun saatlerde internet kullanımının göz bozukluğu, duruş bozukluğu, bel ve boyun ağrıları, kilo problemlerine kadar uzayabilecek fiziksel zararlarından ve stres, mutsuzluk iletişim problemlerine kadar uzayabilecek psikolojik zararlarından bahsetmemiz gereklidir.
Ayrıca internetten tanıştığı hiç kimseyle cep telefonu, adres alışverişi veya resim paylaşımı yapmaması gerektiğini ve bu gibi kişilerle dışarıda asla buluşmaması gerektiğini mutlaka öğretmeliyiz. Güvenli internet kullanımı konusunda okul öğretmeni ile işbirliği içinde olup destek isteyebiliriz.

İnterneti, cep telefonunu, bilgisayarları çocuklarımızdan yasaklamalı mıyız?

Çocuklarımızın her davranışını kontrol altına alıp yasak koymamız doğru bir yöntem değildir. Belki bir yere kadar çözümlediğimizi düşündüğümüz bu yöntemin belli bir zamandan sonra ise işe yaramadığını ve hatta çocuğumuzun bizden gizli başka çözüm yolları aradığına veya bizimle çatışmaya girdiğine şahit olabiliriz. Baskı yapıp yasak koymak yerine onlarla beraberce zevk alabileceğimiz aktiviteler oluşturmalı, iletişimimizi güçlendirmeliyiz.

Peki, internet, cep telefonu ya da bilgisayar kullanımına sınırlama getirmek doğru olur mu?

Mutlaka. Daha önceki soruların yanıtlarında değindiğimiz gibi yaşa göre saat sınırlanması ve güvensiz sitelerin filtrelenmesi konusunda ebeveynlerin duyarlı ve disiplinli olmaları çok önemlidir.

İnternet Bağımlılığı ile ilgili ebeveynler hangi uzmana başvurmalıdırlar?

Aileler bağımlılık alanında çalışan psikologlardan profesyonel yardım alabilirler.

Genel olarak ailelere önereceğiniz ek bilgiler?

  • Çağımızın sorunu haline gelen internet bağımlılığı ve hatta diğer bağımlılıklarda da göz ardı etmemiz gereken konu bağımlılığın altında yatan duygusal nedenlerdir. Çocuklarımız neden kendilerini internet kullanırken daha mutlu, daha saygı gören, daha özgüvenli daha başarılı hissediyor? Sanal dünyada tatmin oldukları bu duygulardan gerçek yaşamlarında yoksun kalıyor olabilirler mi?
  • Benim bir anne olarak zorlandığım dönemler olsa da çaba sarf etmeye çalıştığım en önemli konu kızıma doğru model olabilmek. Çocuklarımızın internet başında zaman harcamalarını istemeden önce kendimizin internet başında ne kadar zaman ayırdığını bir düşünmemiz gerekli. Aksi takdirde bu durum aynı sigara içen ebeveyninin çocuğuna ‘sigara içmek zararlıdır’ nasihatına benzer. Bu sebeple biz kendi evimizde adaletli bir ortam oluşturabilmek için kızımla ortaklaşa bir ‘İnternet Sözleşmesi’ imzaladık. Sözleşmemizde internetin fazla kullanımının zararından bahsettik. Önce birbirimizle vakit geçirip ve sonra geri kalan zamanda birbirimizin izni ve rızasını alarak internet kullanacağımıza söz verdi ve imzalarımızı attık. Bu antlaşma hala evin başköşesinde duruyor.
  • Diğer bir önerim; çocuklarımızın bir spor dalıyla ilgilenmesi ve imkânlarımız el veriyorsa bir hobi edinmesini sağlamamız. Bu aktiviteler hem çocuğumuzun kendine güvenini geliştirmesinde hem de sağlıklı bir sosyal çevre oluşturmasında katkı sağlayacaktır.
  • Aynı şekilde çocuklarımızın televizyon izleme saatlerini ve hangi programları izlemeleri konusunda da bir sınırlama getirmeli ve kendimizde bu sınırlamalara mutabık kalmalıyız. Hayatımızın odak noktası televizyon ve internet olmamalı.

Unutmayalım ki ailesiyle zaman geçiren, sevgisini gösterebilen, paylaşımda bulunan, sağlıklı iletişim halinde olan ebeveynlerin çocukları, sevgiyi, saygıyı ve kendini ifade etmeyi dışarıda ya da sanal dünyada aramaz.

Doğru iletişim aile içinde başlar!
 
 

Psikolog Club

Psikolog Club

Psikolog Club - Psikoloji üzerine bilgiler ve psikologların görüşleri

Hayat Paylaştıkça Güzel

Yazımızı paylaşın

Bildiri Gönder
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Login to your account below

Fill the forms bellow to register

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

0
Düşüncelerini paylaş, lütfen yorum yap.x

Psikolog Club Facebook