Email, SMS, Facebook chat ve mesajlarımızı takip etmemiz şart. Hemen bir bilgi almak için akıllı cep telefonumuz yardımcı oluyor. Bütün bilgi alışverişini ufacık bir ekranın içine sığdırıyoruz. Günlük yoğun dijital bilgi trafiği çalışma belleğimizi ve gözlerimizi fazlasıyla yoruyor.
Çalışma belleğimiz hızımıza yetişemiyor
Moleküler psikolog Christian Montag göre, ‘beynimiz günlük hayatın içinde fazla yoruluyor. Çalışma belleğimiz aynı anda değişik bilgileri beraber algılayamıyor.’ Konsantrasyonumuzu olumsuz etkiliyor ve kendimizi bir göreve tam odaklayamıyoruz. Her an internete bağlı olan bir kişinin dikkati dağlıyor.
‘Cep telefonuzu, tabletinizi, email ve chat programınızı kapatın. Beynimiz multitasking, yani aynı anda çeşitli işlemleri çalıştırabilen işletim sistemi değildir. Beyin yapımız hem email yazmaya ve telefona bakmaya müsait değildir’ diyen Christian Montag, disiplinli olmamızı öneriyor. Mesela mailleri devamlı takip etmek yerine günde belirlenen 3 ayrı saatlerde kontrol etmeyi tavsiye ediyor.
Sabah saatinde mailleri kontrol etmek yerine öğleden sonra kontrol edin. Yoksa devamlı mail işlemi içinde kalıyorsunuz ve aynı anda kafanız da Facebook’dan, Twitter’dan ve WhatsApp’dan gelen mesajlarla meşgul oluyor. Asıl görevlerinize sıra bile gelmiyor. Geldiği zamanda işten işe geçişler ayrıca sizden enerji alıyor. Kafanız da günlük programınız tamamen karışıyor.
Paydostan sonra beynimiz çalışmaya devam ediyor
Yapamadığınız işlerse paydostan sonra beyninizde devam ediyor ve sizi rahat bırakmıyor. Sorun sosyal medyadan kaynaklanmıyor. Sorunun kaynağı biziz çünkü sosyal medyayı ne zaman, nasıl kullanacağımızı kontrol edemiyoruz.
Kim ne zaman neyi kullanacağını disiplinli ve bir program içinde organize ederse, beynin çalışmasını etkin bir biçimde yönetir. Koyduğu çalışma hedeflerine ulaşır ve aynı anda akşama yeterince enerjiye sahip olur. Tüm gün çalışmasına rağmen kafası daha bir dinlenmiş olur .
Yeni icatları yok etmek değil, onları doğru ve dozajlı zamanlar içinde kullanmak çözümdür.
Kaynak DPA